Makaleler

Medya Okuryazarlığı Eleştirellik İster!

Yasemin İnceoğlu
Medya Okuryazarlığı Konferansı, genel değerlendirilme ile sona erdi. Oturumlarda, Kejanlıoğlu, Türkoğlu ve İnceoğlu, "eleştirel yurttaşlığa" vurgu yaptılar. Özever, "Eleştirel yurttaşa olan ihtiyaç medyanın mülkiyet yapısı nedeniyle elzem" dedi.
BİA Haber Merkezi (İstanbul)
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin "İletişimciler Haftası" etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği I. Uluslararası Medya Okuryazarlığı Konferansı, bugün (Çarşamba) Konferansın oturum başkanlarınca değerlendirilmesi ile sona erdi.

Konferansın düzenlenmesinde önemli katkı yapan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu'ya, Fakülte Dekanı Melda Cinman Şimşek bir plaket verdi.

Kejanlıoğlu: "İletişim kuramamaktan gerçeği oluşturamıyoruz"
"Türkiye'de Medyanın Dönüşümü ve Medya Okuryazarlığı Zemini" başlıklı bir sunuş yapan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Beybin Kejanlıoğlu, izleyicilerin medyayı kavramalarında ekonomik, politik ve sosyal zeminin büyük önemi olduğunu söyledi. Kejanlıoğlu, medya okuryazarlığının, çeşitli bağlamlarda ve çeşitli biçimlerde yazılı, görsel, işitsel ortamlardaki tüm iletilere erişme, bu iletileri alımlamada analitik yeterliğe ve gerekli değerlendirmeleri yapabilmek için bilgi birikimine sahip olmak olarak tanımlandığını, son olarak da; bizzat iletiler üretip iletebilme kapasitesini ifade etmek için kullanılan bir kavram olarak ileri sürüldüğünü açıkladı.

Beybin Kejanlıoğlu, bu kavramların, bireylerin iletilere erişip bunları yorumlayabilmeleri ve kendilerini ifade edebilmeleri açılarından katılımcı bir yurttaşlık düşüncesine dayandığı ve toplumsal, kültürel katılıma dayandığını ifade etti. Ekonomik politik açıdan medya yapısının ve kurumlarının niteliğinin çok önemli olduğunu açıklayan Kejanlıoğlu, medya iletilerine erişmenin ve medyada kendini temsil etme olanaklarının kısıtlandığı bir oluşumda, bilgi edinme hakkından ve katılımdan söz edilemeyeceğini savundu.

İzleyici rolüne de dikkat çeken Kejanlıoğlu, gelin-kaynana programlarının kamuoyunda savunulurken gerçekten kayış yaşandığını savunarak, "Olaylar aslında gerçek dünya ile duygusal dünya arasında bir yerde yaşanırken, iletişim kuramamaktan gerçeği oluşturamıyoruz. Sonuçta, eleştirel bir medya okuryazarlığı da gelişemiyor" diye konuştu..

Kejanlıoğlu, "Biz nasıl yaşadığımızı sorgulamadan doğru düzgün bir medya okuryazarlığı oluşturamayız" dedi.

Türkoğlu: "Medyanın verdiği gerçeği kaydırıyor" "
Demokrasi, katılımcılığı geliştiren medya okuryazarlık meselesine eleştirel yurttaşlık kavramını katmaya çalıştıklarını söyleyen ve "Okuryazarlıktan Medya Okuryazarlığına: Şifrelerin Ortaklığını Aramak" konusunda sunum yapan Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu, savaşın tabiatın bir parçası gibi sunularak meşrulaştırılmaya çalışıldığını savundu.

Gelin-kaynana programlarının "çok doğal ve gerçek" diye karşımıza çıkarıldığını söyleyen Türkoğlu, "Gerçek olduğuna göre, başka şekillerde olmaz, böyle kabul edin" yaklaşımı gösterildiğini ifade etti. Türkoğlu, bu yanıyla da tabiattan ne kadar uzaklaşılırsa, o kadar gelişme gösterildiği düşüncesinin yaygınlık kazandığını dile getirdi.

Cankaya: "Akademik koşullarımız tamam değil"
Konferansı değerlendiren Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özden Cankaya ise, iletişim özgürlüğünün önemine vurgu yaptığı konuşmasında, medya olanaklarının herkesçe eşit ve adil şekilde kullanılmasını ifade özgürlüğünün koşulu olarak dile getirdi.

Cankaya, "Bu ütopik bir yaklaşık gibi gelebilir. Alternatif medyalar ne kadar çok olursa bu medya okuyazarlık açısından eleştirel bir çizgi de yakalanmasını sağlayabilir" diye konuştu. Eleştirel yurttaş olabilmek için ekonomik, kültürel ve siyasal koşulların oluşması gerektiğini söyleyen Cankaya, Boğaziçi Üniversitesi'nde Osmanlı Ermenileri ile ilgili Konferansın iptal edilmesine de değinerek "Biz de akademik ortamda çalışanlar, koşullarımız tamamlanmadığı için, bugün Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olayla karşı karşıyayız" dedi.

İnceoğlu: "Devlet politikası olmadan olmaz"
Geçmişte dünyayı etkisi altına alan yüz kadar şirket bulunurken bu sayının son yıllarda ona kadar düştüğünü söyleyen Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, bunun global medyanın genel yapısını etkilediğini ve medya izleyicilerinin gücünü kıran bir faktör olduğunu dile getirdi.

İnceoğlu, "Demokrasi, yurttaşlık bilinci, katılımcılık yalnızca bir devlet politikası halinde gelişirse, medya, eğitim yönetimi ve diğer sektörler bir araya gelerek bir çalışma başlatmasıyla kazandırılabilir" şeklinde konuştu.

Özsever: "Eleştirel yurttaş sistemi hedef almak zorundadır"
Toplantıda söz alan Maltepe Üniversitesi öğretim görevlisi ve gazeteci Atilla Özsever, "eleştirel yurttaşa olan ihtiyaç,medyanın mülkiyet dünyasının bir sonucu olarak kapitalist sistemden kaynaklanıyor. Eleştirel yurttaş, sistemin kendini yeniden üretiminin önüne geçmek için vardır.

Kapitalist sistem hedef alınmadan geliştirilecek bir medya okuryazarlığı, sistem içi bir kavram olarak kalır. Gazetecinin iş güvencesi, halkın iş güvencesidir. Gazetecinin sendikalaşması da medya okuryazarlığı ile sıkı sıkıya ilişkilidir" dedi.(EÖ/EÜ)

30.05.2005