İktidarlar ulusal çıkar savunuculuğuna soyunmuş “vatansever” bir medya beklentisi içinde olurlar. Ancak burada en büyük kurban kamunun bilme hakkı olan gerçeklerdir. Propagandaya aracılık etmemek adına gazetecilerin gönüllü otosansür mekanizmasını devreye sokmak gibi bir zaafa düşmemeleri gerekir.
Kamu yararı, güvenli, sağlıklı ve tam işleyen bir topluma sahip olmayı gerektirir. Demokraside gazetecilik bu konuda merkezi bir rol oynar. İnsanlara demokratik sürece katılmaları için ihtiyaç duydukları bilgileri verir.
Medya okuryazarlığı kavramını şimdiye dek hep medya tüketicileri için konuştuk, tartıştık. Medyada daha doğru ve etik bir habercilik için medya çalışanlarına ve bu alanda çalışmak isteyenlere yönelik bir medya okuryazarlığı rehberinin eksikliği dikkatimizi çekti. Protesto haberlerinden hak temelli haberlere, kadına yönelik şiddet haberlerinin nasıl üretilmesi gerektiğinden ekonomi haberi yaparken dikkat edilmesi gerekenlere; kısacası haberciliğin tüm uzmanlık alanları için profesyonel gazeteciler ve akademisyenlerle görüşmelere başladık.
Şanlıurfa merkezli yayın yapan Ajans Balıklıgöl, “Biz artık intihar haberleri yazmak istemiyoruz” başlığıyla yayımladığı bildirinin ardından bir günlüğüne yayınına ara verdi. Sitenin Genel Yayın Yönetmeni Ali Güzel’e neden böyle bir karar aldıklarını sorduk. Son bir ayda en az 15 kişinin hayatına son verdiği Urfa’dan bir başka gazeteci olan Hüseyin Özkan ile bu intiharların nedenini konuştuk. İletişim akademisyeni Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu ise gazetecilerin intiharları nasıl haberleştirmesi gerektiğini anlattı.
Özgür gazeteciliğin olmadığı, hak ihlallerinin yaşandığı ülkelerde, gazetecilerin birbirleriyle dayanışması gerekliliği birçok ülkenin gazetecilik deklarasyonunda mevcut, hatta bu bir etik zorunluluk. Yalnız söz konusu dayanışmayı aktivizm gibi sunmak da sorunlu.
Sunum Sodyasını İndirin ...
İstanbul’da kayıtlı olmayan göçmenlerin kayıtlı oldukları illere geri gönderilmeleri için valiliğin verdiği süre 30 Ekim’de dolacak. Uzmanlar, gergin bir bekleyiş içindeki mültecilerin medyada çıkan haberlerde yapılan hatalar yüzünden daha da tedirgin olduğunu söylüyor. Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şubesi Göçmen ve Mülteci Çalışma Birimi’nden psikiyatr Ersin Uygun, “Sistemi bilmeyen bir göçmen haberde ne varsa ona inanır” diyor. İletişim akademisyeni Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu ise “Medyanın önyargı oluşumunda rolü çok güçlü” ifadesini kullanıyor.
İletişim Akademisyeni İnceoğlu, RTÜK'e benzer kuruluşların Fransa ve ABD örneklerinde hem gazeteci hem kadın üye sayısının daha fazla olduğunu söylüyor.
Houses of Parliament In this public forum, the Centre for Turkey Studies invited Yasemin Inceoglu to speak on the media coverage of hate speech in Turkey. The event was kindly hosted and chaired by Dan Carden, MP for Liverpool, Walton and Sandy Martin, MP for Ipswich. Mr Carden began the talk by introducing Ms Inceoglu and commenting upon the importance of understanding the complexities of Turkey’s political landscape in order to formulate an ethical foreign policy.
TESAK Çarşamba Akşamüstü Söyleşileri: Felsefe, Etik ve İnsan Hakları Konuşmacı: Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu (Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi emekli öğretim üyesi) Medya ve iletişim alanında çalışmalarıyla tanıdığımız, bu alanda 10'u aşkın kitabı, çok sayıda uluslararası-ulusal makalesi ve yürüttüğü projeleri bulunan Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. İnceoğlu’nun yapacağı bu konuşma; önyargılar, kalıp yargılar, ayrımcılık, nefret söylemi ve ötekileştirmenin medya aracılığıyla yeniden üretilmesi üzerine.